9 Haziran 2016 Perşembe

Hypophysis: Gl. pituitaria
Yeri: Kırmızımtrak-gri renkte oval bir bez olup, sella turcica’daki fossa hypophysialis içerisine oturur.

Boyutları: 12 X 8 X 6mm boyutlarında ve 400- 900 mg ağırlığında olan hipofizin ağırlığı gebelikte 900-1000’mg’a kadar çıkar. İlerleyen yaşa bağlı olarak ağırlığında azalma olur. 
Bezin üst kısmı, duramater encephali tarafından oluşturulan diaphragma sellae tarafından örtülmüştür. Diaphragma sellae’nin ortasında bulunan küçük bir delikten geçen infundibulum, hypothalamus’un tuber cinerium bölümünü hypophysis’e bağlar. 



Diaphragma sellae içerisinde dura sinusları bulunur. Bunlardan infundibulum’un önünde olana sinus intercavernosus anterior, arkasında olana ise sinus intercavernosus posterior denilir. Bu sinuslar her iki tarafın sinus cavernosus’larını birbirine bağlar. 
Hipofiz, yanlarda sinus cavernosus ve içerdeki yapılar ile komşuluk yapar. Aşağıda fossa hypophysialis’in tabanı ile arasında bir ven sinusu bulunur. Beyin zarları hipofizin kapsülü ile kaynaşmış durumdadır.



Merkezi sinir sistemi vücudu sinirler ve hormonlar aracılığı ile kontrol eder.
Sinirler aracılığı ile olan kontrol daha hızlı, hormonlar aracılığı ile olan kontrol ise daha yavaş olur.
Merkezi sinir sistemi hypothalamus ve hypophysis aracılığı ile hormon salgılanmasını düzenler.
Hipofizin hormon salgılamasını hypothalamus düzenler.
Hipofizden salgılanan hormonların bir kısmı organlara direkt etki eder.
Bir kısmı ise diğer endokrin bezlerin hormon salgılamasını kontrol eder. Bu yüzden hipofize şef bez de denir.  

Hipofiz; adenohypophsis (lobbus anterior) ve neurohypophysis (lobus posterior) olmak üzere iki bölümden oluşur. 
Adenohypophysis: Ağız ektoderminden köken alır.
Stomadeum tavanından yukarı doğru yükselen Ratke kesesinden gelişir. 


Adenohypophysis pars tuberalis, pars intermedia ve pars distalis olmak üzere üç bölümden oluşur. Adenohypophysis damardan çok zengindir. Küçük bir portal ven ile hypothalamus’a bağlanmıştır. 

Neurohypophysis: Nöral ektoderm kökenlidir.  Diencephalon’un tabanının aşağıya doğru büyümesi ile gelişir. Bu yüzden hypothalamus’a nöral yol ile bağlantıya sahiptir. Neurohypophysis; eminentia mediana, infundibulum ve lobus nervosus (pars nervosa) olmak üzere üç kısmı vardır. 



Eminentia medialis, hipothalamus kökenli hormonların (ve ya faktörlerin) sinir uçlarından salındığı yerdir.
Neurohypophysis’te bulunan kapillerler kan beyin bariyeri içermez.
Damarları diğer endokrin bezlerdeki gibi pencereli kapiller tipindedir.
Böylece salgıladığı hormonlar rahatlıkla kana geçer.  
  Hypothalamus’tan salınan releasing faktörlerin etkisiyle adenhypophysis’ten salgılanan ve sinusoidler tarafından kan dolaşımına verilen hormonlar:
Somatotropin hormon (STH): Büyüme hormonu.
Lactogenic hormon (LTH): Gebelik esnasında memenin büyümesi ve süt salgılanması ile ilgili hormon.
Tirotropin (TSH): Gl. thyroidea’dan hormon salgılatır.
Adenocorticotropin hormon (ACTH): Gl. suprarenalis’in korteksine etki ederek bazı hormonların salgılanmasını sağlar.
Follikül sitimülan hormon (FSH): Erkeklerde spermatogenesis’i, kadınlarda ise östrojen salgısını ve ovaryumda folliküllerin büyümesini sağlar.
Luteinize edici hormon (LH): Testis’lerde leydig hücrelerinde androgen sekresyonunu ve corpus luteum’da progesteron sekresyonunu stimule eder.
Melanositleri stimule eden hormon (MSH): Derideki pigmentlerin artmasına neden olur.
Hypothalamus’ta sentezlenen ve neurohypophysis’teki sinuzoidler aracılığı ile kana verilen hormonlar.
Vasopressin (Antidiüretik hormon ADH).
Oxytosin: Düz kasların kasılmasını sağlar.  


Arterleri: Hipofiz kanlanması bol olan bir organdır.
Ağırlığına göre kıyaslandığında en fazla kan alan dokudur.
Bu kan hipofize hypothalamus’u dolaşarak gelir.
Hypothalamus’tan gelen kan hypothalamus’un inhibe edici ve uyarıcı faktörlerini de beraberinde getirir. 
Her iki tarafın a. carotis interna’sından ayrılan a. hypophysialis inferior ve aa. hypophysialis superior’lardan beslenir. A. hypophysialis inferior a. carotis interna’nın pars cavernosa’sından, aa. hypopysialis superiores ise pars cerebralis’inden, a. cerebralis anterior ve posterior’dan çıkarlar. 
A. hypophysialis inferior medial ve lateral dallarına ayrılır ve orta hatta birbirleriyle anastomoz yaparak infundibulum etrafında bir arteriel halka oluştururlar. Bu halkadan ayrılan ince dallar neurohypophysis’e girer. A. hypophysialis superior’lar eminentia medialis ve infundibulum’un üst bölümünü, trabeküler arterler aracılığı ile de infundibulum’un alt bölümünü besler.


Eminentia medialis’deki arter dalları plexus externus ve plexus internus’u oluştururlar. A. hypophysialis superior’ların dalları tarafından oluşturulan plexus externus, v. portalis longus’lar tarafından drene edilir. Bu venler adenohpophysis (pars anterior)’a girerler. 
Plexus internus’a kan, dış tarafında bulunan plexus externus’tan gelir. Dalları infundibulum’un kapilleri ile bağlantılıdır ve bu pleksus da diğeri gibi, v. portalis longus’lar tarafından drene edilir. İnfundibulum’un alt bölümünü adenohypophysis’e (pars anterior) bağlayan venlere v. portalis brevis’ler denilir. Her iki grup venler, adenohypophysis’in kanının büyük kısmını sağlar ve salgı hücreleri arasında bulunan vasküler sinuzoidlere açılırlar. Bunların doğrudan arteriel beslenmesi yoktur. 
Neurohypophysis’in venöz drenajı muhtemelen üç yolla olur.

1-V. portalis longus ve brevis’ler aracılığı ile adenohypophysis’e;
2-V. hypophysialis inferior’lar aracılığı ile dura sinuslarına;
3-Eminentia mediana’dan geçen kapillerler aracılığı ile hypothalamus’a drene olurlar.



0 yorum:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Text Widget